Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 hedefleri arasına koyduğu “Milli Uzay Programı” heyecan verici olsa da; ”Gökyüzüne bak ayı gör” dediğinde biz gökyüzüne bakınca yeterince yararlanamadığımız güneşi görüyoruz.
Güneşin cenneti ülkemizde ülkemizin cari açığının en büyük etkeninin fosil yakıt ithalatı olması ne kadar acı… Ekonominin temeli kıt kaynakların idaresine dayanırken, sınırsız kaynakların kıt kullanımı ile kardan zarar ettirmek bir yana, üretebilecekken ithal ederek cari açık veriyorsak, öncelikli hedef acil üretime geçmek olmalıdır.
Düşünsenize, çeşmeden su akıyor ve siz doldurmak bir yana, su ithalatı yapıyorsunuz…
TÜİK ve Merkez bankası verilerine göre Türkiye’de 2013-2017 yılları arasında verdiği cari açık 219,8 milyar dolar iken, 213 milyar dolarlık enerji ithalatı bu açığın en büyük kaynağını işaret ediyor.
Ülkemizde 93 gigawatt elektrik üretme kapasitesine sahip kurulu güç varken, sadece 15 gigawatt lık kısmının güneş ve rüzgâr enerjisinden elde edildiğini biliyor muydunuz?
Yine uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda Türkiye’nin Konsantre Güneş Enerjisi (CSP) yöntemi ile üretebileceği yıllık enerjinin 380 milyar kilowatt saat olduğu hesaplanmış durumda.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından ‘Türkiye’nin Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası’ (GEPA) adı verilen bir rapor yayınlandı. Bu rapora göre ülkemizin bir yıl içerisindeki toplam güneşlenme süresi 2737 saat olarak belirlenmiş durumda. Metre kareye yılda 1500-200 kwh civarında düşen güneş ışığı, dünya ortalamasının hayli üzerindedir. Her ne kadar Avustralya veya Sahra Afrika’sı ile kıyaslanamaz olsa da, neredeyse dünya ortalamasının 3’de 2’sinden de zengin durumdadır.
Güneşin cenneti ülkemizde ülkemizin cari açığının en büyük etkeninin fosil yakıt ithalatı olması ne kadar acı… Ekonominin temeli kıt kaynakların idaresine dayanırken, sınırsız kaynakların kıt kullanımı ile kardan zarar ettirmek bir yana, üretebilecekken ithal ederek cari açık veriyorsak, öncelikli hedef acil üretime geçmek olmalıdır.
Düşünsenize, çeşmeden su akıyor ve siz doldurmak bir yana, su ithalatı yapıyorsunuz…
TÜİK ve Merkez bankası verilerine göre Türkiye’de 2013-2017 yılları arasında verdiği cari açık 219,8 milyar dolar iken, 213 milyar dolarlık enerji ithalatı bu açığın en büyük kaynağını işaret ediyor.
Ülkemizde 93 gigawatt elektrik üretme kapasitesine sahip kurulu güç varken, sadece 15 gigawatt lık kısmının güneş ve rüzgâr enerjisinden elde edildiğini biliyor muydunuz?
Yine uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda Türkiye’nin Konsantre Güneş Enerjisi (CSP) yöntemi ile üretebileceği yıllık enerjinin 380 milyar kilowatt saat olduğu hesaplanmış durumda.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından ‘Türkiye’nin Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası’ (GEPA) adı verilen bir rapor yayınlandı. Bu rapora göre ülkemizin bir yıl içerisindeki toplam güneşlenme süresi 2737 saat olarak belirlenmiş durumda. Metre kareye yılda 1500-200 kwh civarında düşen güneş ışığı, dünya ortalamasının hayli üzerindedir. Her ne kadar Avustralya veya Sahra Afrika’sı ile kıyaslanamaz olsa da, neredeyse dünya ortalamasının 3’de 2’sinden de zengin durumdadır.
GES (Güneş Enerjisi Santrali) Maliyetleri Düştü
Güneşi ve çatısı bol ülkemiz, elektrik üretimi ve tüketim fazlasını satmak için bulunmaz bir nimet. Okul, fabrika, hastane, depo, otopark, avm, Pazar alanları, soğuk hava depoları gibi geniş çatılı alanlar ülkemiz adına yatırım hamlesi olacaktır. Yatırım masrafının ortalama 5-6 sene içinde kendisini amorti ettiği söylenilen GES sistemi, ilk yıllarda zarardan kara geçirecekken, amorsitman süresi sonunda geçireceği karla makroekonomik sıçrama etkisi yaratacaktır.
Çevre Dostu GES
Güneş ve rüzgâr enerjisi ile üretilecek elektriğin, dışsal zararın da önüne geçmesi, bu yolla üretilecek elektriği sadece ticari değil, çevre ve hava kirliliğini de önlemesi anlamında oldukça faydalı kılıyor.
Ekonomimizi şaha kaldıracak GES projelerini tüm ülkede uygulamak için daha niye bekliyoruz?!
Feti Yunus Öngel
Elektrik & Elektronik Müh.
GES Uzmanı
Kaynak: Banu Barlas
