Milliyetçi Hareket Partili Genel Başkan adayı Meral Akşener, tüm Türkiye'yi gezerek partisinin teşkilat üyeleri ve vatandaşlarla buluştu. Akşener'in Türkiye turu geniş katılımlarla sahne oldu. Akşener'e olan desteğin yoğun olduğu görülürken, MHP'nin kurt ve köklü siyasetçilerinin Bahçeli tarafında yer aldığı dikkatleri çekti.
Bahçeli tarafında yer alanların belli bir rant ve nema kitlesinde olanlar olduğu gözlenirken, Meral Akşener'i destekleyenlerin de Türkiye'nin gidişatına dur diyenlerin ve iktidara susamış olanların olduğu gözlenmekte.
Basın mensuplarına açıklama yapah Meral Akşener, 19 Haziran’da kurultayın hukuka uygun ve zorunlu olarak yapılacağını söyleyerek "O koltuklardan kalkmamak için büyük gayret söz konusudur. 19 Haziran’da yapılacak olan tüzük kurultayı arkadaşlarımızın canı ister katılır, canı istemez katılmaz, ona bir şey diyemeyiz paşa gönülleri bilir. Ama 19 Haziran'da o kurultay hukuka uygun ve zorunlu olarak yapılacaktır. Delegelerimiz bizim elimizdeki bilgilere göre orada oldukları takdirde o tüzük değişecektir. O madde değişecektir. Değiştikten sonra seçimli bir kongre kararı alınacaktır” dedi.
Kurultayın yapılmamasının hukuken aykırı olduğunu söyleyen Akşener, “Yargıtay bir karar verdi. O karara bakarsanız hukuk prosedürünü baştalatan genel merkez ve genel başkandır. Yani o gün o 548 imzayı kontrol ederek 'Evet arkadaşlarımız böyle bir iradeyi ortaya koymuşlar buyurun' demiş olsalardı o kurultayı yapacak olan genel merkezdi. Aldılar baktılar bunlar gerçektir. ‘Hadi bakalım buyrun’ dendiğinde çağrı heyetinin zorunda olduğu bu kurultayı o zaman genel merkezimiz yapacaktı. Ama yapmadılar. Dendi ki bunlar kayıtlarda var bin 100 delege dahi imza getirse yok hükmündedir hadi bakalım marş marş mahkemeye. Gidildi mahkemeye ve nelerin içinden geçildi hepiniz gördünüz. Dolaysıyla bunun yapılmaması hukuken aykırı. İlla bir genel merkezin gelmesi, konuşma yapması öyle bir manası yok bu işin. Dolayısıyla bütün partilerin en üst organı genel kuruldur. Kongre veya kurultay dediğimiz genel kuruldur. Onun üstünde hiçbir makam yok. Yani her türlü tasarrufa yetkilidirler. Gerekli çoğunluğu oluşturdukları taktirde. 15 Mayıs’ta Ankara’ya 748 delege geldi. Yani o tüzük maddesini hava da karada değiştirecek sayıda delegemiz oradaydı genel merkezin ancak yapabileceği şey şudur, delegelerin kurultaya katılmasını engellemek için çeşitli söylemler geliştirebilirler. Bu 10 Temmuz’da bunlardan bir tanesidir. 5,5 aydır mücadele ediliyor. Ama bizim üst kurul delegelerinin bu tuzağa düşmeyeceğine adım gibi eminim” diye konuştu.
AKŞANER: HIRSIZ DİYEMEDİLER, AHLAKSIZ DİYEMEDİLER DEDİLER DEDİLER PARALEL DEDİLER
iktidar yürüyüşümüzü tamamlamak üzere yolun sonuna geldik. 19 Haziran'da kongremiz olacak. Bu kongreyi milletimizin önüne, Milliyetçi Hareket Partisi'nin, Ülkücü hareketin bir umut olarak milletimizin gözünün önünde getirilmesinde en büyük pay üst kurul delegelerimizindir, il başkanlarımızındır, ilçe başkanlarımızındır. Çünkü bir şey yaptılar. Düşünün ülkede 5,5 aydır demokratik hak olan kongre talebimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Mübarek engelli koşu. Her bir seferinde bir engeli atlamak zorunda kalıyoruz ama Allah'ın izni keremi sizin desteğinizle o engelleri birer birer aştık. Bu yürüyüşün Türkiye'ye nasıl bir umut olduğunu neyi başardığınızı sizlerle üstüne basa basa paylaşmak istedim.”
Bahçeli tarafında yer alanların belli bir rant ve nema kitlesinde olanlar olduğu gözlenirken, Meral Akşener'i destekleyenlerin de Türkiye'nin gidişatına dur diyenlerin ve iktidara susamış olanların olduğu gözlenmekte.
Basın mensuplarına açıklama yapah Meral Akşener, 19 Haziran’da kurultayın hukuka uygun ve zorunlu olarak yapılacağını söyleyerek "O koltuklardan kalkmamak için büyük gayret söz konusudur. 19 Haziran’da yapılacak olan tüzük kurultayı arkadaşlarımızın canı ister katılır, canı istemez katılmaz, ona bir şey diyemeyiz paşa gönülleri bilir. Ama 19 Haziran'da o kurultay hukuka uygun ve zorunlu olarak yapılacaktır. Delegelerimiz bizim elimizdeki bilgilere göre orada oldukları takdirde o tüzük değişecektir. O madde değişecektir. Değiştikten sonra seçimli bir kongre kararı alınacaktır” dedi.
Kurultayın yapılmamasının hukuken aykırı olduğunu söyleyen Akşener, “Yargıtay bir karar verdi. O karara bakarsanız hukuk prosedürünü baştalatan genel merkez ve genel başkandır. Yani o gün o 548 imzayı kontrol ederek 'Evet arkadaşlarımız böyle bir iradeyi ortaya koymuşlar buyurun' demiş olsalardı o kurultayı yapacak olan genel merkezdi. Aldılar baktılar bunlar gerçektir. ‘Hadi bakalım buyrun’ dendiğinde çağrı heyetinin zorunda olduğu bu kurultayı o zaman genel merkezimiz yapacaktı. Ama yapmadılar. Dendi ki bunlar kayıtlarda var bin 100 delege dahi imza getirse yok hükmündedir hadi bakalım marş marş mahkemeye. Gidildi mahkemeye ve nelerin içinden geçildi hepiniz gördünüz. Dolaysıyla bunun yapılmaması hukuken aykırı. İlla bir genel merkezin gelmesi, konuşma yapması öyle bir manası yok bu işin. Dolayısıyla bütün partilerin en üst organı genel kuruldur. Kongre veya kurultay dediğimiz genel kuruldur. Onun üstünde hiçbir makam yok. Yani her türlü tasarrufa yetkilidirler. Gerekli çoğunluğu oluşturdukları taktirde. 15 Mayıs’ta Ankara’ya 748 delege geldi. Yani o tüzük maddesini hava da karada değiştirecek sayıda delegemiz oradaydı genel merkezin ancak yapabileceği şey şudur, delegelerin kurultaya katılmasını engellemek için çeşitli söylemler geliştirebilirler. Bu 10 Temmuz’da bunlardan bir tanesidir. 5,5 aydır mücadele ediliyor. Ama bizim üst kurul delegelerinin bu tuzağa düşmeyeceğine adım gibi eminim” diye konuştu.
AKŞANER: HIRSIZ DİYEMEDİLER, AHLAKSIZ DİYEMEDİLER DEDİLER DEDİLER PARALEL DEDİLER
iktidar yürüyüşümüzü tamamlamak üzere yolun sonuna geldik. 19 Haziran'da kongremiz olacak. Bu kongreyi milletimizin önüne, Milliyetçi Hareket Partisi'nin, Ülkücü hareketin bir umut olarak milletimizin gözünün önünde getirilmesinde en büyük pay üst kurul delegelerimizindir, il başkanlarımızındır, ilçe başkanlarımızındır. Çünkü bir şey yaptılar. Düşünün ülkede 5,5 aydır demokratik hak olan kongre talebimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Mübarek engelli koşu. Her bir seferinde bir engeli atlamak zorunda kalıyoruz ama Allah'ın izni keremi sizin desteğinizle o engelleri birer birer aştık. Bu yürüyüşün Türkiye'ye nasıl bir umut olduğunu neyi başardığınızı sizlerle üstüne basa basa paylaşmak istedim.”
Kaynak: Banu Barlas