Ak Parti’nin emekçilerinden Nevin
Tunçlu’yu Ak Partili olup da tanımayan yoktur. 14 yıldır Ak Partiye emek
veren, gönül veren muhakkak ki sayısız isim vardır ancak Nevin
Tunçlu’yu farklı kılan, tabana yakınlığı ile halka dokunabilmesi ve bu
yolla da bir parti teşkilatının aylarca uğraşarak gerçekleştirebileceği
organizasyonları çok kısa sürede tek başına gerçekleştirebilmesidir.
Paralellin
ortaya çıkması ile birlikte, Antalya teşkilatında halkta karşılığı
olmayan isimlere tepkinin çığ gibi büyüdüğü dönemde kurulan Osmanlı
Ocakları’na Başkan olan Tunçlu, binlerce küskünü aynı çatı altında
toplamayı başarmıştı. Kısa bir süre sonra Osmanlı Ocaklarından istifa
eden Nevin Tunçlu’ya istifa sebebini sorduk.
Tunçlu: “ O dönemde
listelere tepki gösterdik. Benim gibi düşünenler bir çatı altında
toplandık ve listeleri beğenmesek de Sayın Erdoğan’ı destekleyenler
olarak dağılmadık, davamızı sürdürdük. Bu ocağın kuruluş amacının
küskünleri toparlamak ve Reisin arkasında güç olmak için kurulduğunu
düşündük. Ancak kısa bir süre sonra ben asıl amacın bu olmadığını
gördüm ve istifa ettim.
Banu Barlas: “Peki teşkilata dair düşüncelerinizde o günden bu güne bir değişiklik oldu mu?
Tunçlu:
“ Aslıda ne yazık ki hayır… Bizler her ne kadar halka yakın olmayan
kişiler ve oluşan memnuniyetsizlikler için tepki göstersek de, mevcut
düzene karşı herhangi bir şey yapamadık.
Barlas: Kimler mesela mevcut düzendeki isimler?
Tunçlu:
İsimler üzerine konuşmayalım, çünkü halk açısından güçlü isimlerle
teşkilat açısından güçlü isimler örtüşmüyor. Biz bugüne dek genel merkez
tarafından önümüze getirilmiş kişileri mecburen seçtik. 14 sene boyunca
aralıksız giderek büyüyen partimizde genel merkezin tüm teşkilatlardan
haberdar olması zorlaştı. Zaten bu nedenle Fettullahçı yapı kolaylıkla
sarabildi bizi.
Barlas: Ak Parti’de bulunduğunuz görevler nedir?
Tunçlu: Antalya İl Kadın Kolları yönetiminde, Kaş ilçe koordinatörlüğünde görev aldım.
Barlas:
Çalışan bir kadın olarak bu görevleri sürdürmeniz ve yıllardır aynı
zamanda paralele karşı mücadele vermeniz zor olmadı mı?
Tunçlu: 18
yaşından beri ticaretle uğraşıyorum. Kuyumculuk ve Rent a car ile
başladım. İşlerim sürekli başında durmamı gerektirdiği için, serbest
zamanlı yapabileceğim gayrimenkul ve yatırım işlerine yöneldim.
Paralelin ortaya çıktığı dönemde kanser hastasıydım. Hastalığımın en
ağır dönemiydi ve kemoterapi görüyordum. Buna rağmen üzerime düşen
görevleri yerine getirdiğim gibi, Kaş koordinatörlüğünü de uzak olmasına
rağmen başarıyla yürüttüm.
Barlas: Antalya için en çok ne yapmak istiyorsunuz?
Tunçlu: Halka yakın, tabanı dinleyen bir siyasi zemin oluşturabilmek, böyle bir oluşumun parçası olmak, küskünlerin sorunlarını dinleyip çözüm getirebilmek ve tekrar bir araya getirebilmek. Bence Antalya Ak Parti siyasetinde buna ihtiyaç var. Küskünlerin de tekrar mücadelede yer almasını sağlamak. Dağda bayırda yeni edinip yerine, kaybettiğimiz, yıllar boyu ak parti tabanında hizmet etmiş insanları kazanmak. Bugüne dek dernekler vasıtasıyla vesile olduğum, fakir fukaranın sorunlarıyla ilgilenmek.
Barlas: Kendinize ait siyasi beklentiniz nedir? Antalya tabanında en güçlü ve aktif kadınlardan olduğunuzu biliyoruz.
Tunçlu: Benim önceliğim siyaset değil. İnsana hizmet etmek, vesile olmak, faydalı olmak… Ancak bunları yapmak için illaki siyasi olmam gerekmiyor. Dünya gelip geçici, önemli olan iyi şeyler bırakabilmek, örnek olabilmek ve ahret için de hazırlık yapmak.
Barlas: Şu anki düzene dair belirtmek istedikleriniz var mı?
Tunçlu: Şu anki mevcut düzeni doğru bulmuyorum. Bizim tarafımızdan seçilmemişleri seçmeyi uygun bulmuyorum. Genel merkezde işini bitiren seçime giriyor. Bu konuda halka gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Türel bu konuda çok güzel bir örnek teşkil ediyor.
Teşkilatın olduğu kadar STK’lar da yapılan oylamalar, temayül yoklamasında dereceye girenler değerlendirme dışı kaldı. Biz teşkilat ve vekil adaylarının tamamının halka sorulmasını istiyoruz.
Genel merkez tarafından seçilmişlerin halkta karşılığı olmadığını yaşayarak gördük, görüyoruz. Tabana inilmediği sürece seçilen kişilerin halkta karşılığı olmaz. Fetö bitse bile kibir bitmediği sürece ak parti kendisini toparlayamaz.
Mücaitler gönderildi, müteahhitler kaldı! Şu anda kişisel çıkar düşünülecek zaman değil, memleketimiz işgal altında. At it izine karıştığı bu durumda tabanın derdi tamamanen vatanken, başarısız olduğu ve istenmediği halde hala zincirin halkaları birbirine tutunmuş durumda. Biz siyaseti aştık, vatanımızın derdindeyiz.
Benim amacım siyaset ve koltuk değil, bir vatandaş olarak insanlar adına ne yapabilirim ona bakıyorum. Şu an benim gibi düşünen tabanın sesini duyurmayı amaçlıyorum. Halka hizmet hakka hizmettir ilkesiyle hareket ediyorum.
Barlas: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Tunçlu: Biz ne Libyayız, ne Mısırız ne Irak’ız. Bu bayrak için öldük, ölürüz. Bu topraklarda yaşarız bu bayrağın uğruna da can veririz!