Bundan tam 2 yıl önce, 29 Haziran da Antalya'nın incisi Adrasan koyu, çıkış nedeni bulunamayan alevlere teslim olmuştu. Gezi dönemi olan 2013 yılında gazeteci arkadaşım Fatmir Türkkan tarafından bana yollanan dosyada, Adrasan-Olimpos koylarının bulunduğu alanlara yapılması planlanan villalar yer almaktaydı.
Gazeteci arkadaşım Fatmir Türkkan'a; oralarda villa veya otel projesi olmasının imkansız olduğunu, zira tüm bölgenin ormanlık alan olduğunu beyan etmiştim. Bu iddialaşmalarımızın ardından geçen 1 yılın sonunda, Adrasan koyunda çıkan ve rant için kasıtlı çıkarıldığı düşünülen yangında tam 125 hektarlık orman kül oldu.
Fatmir Türkkan'ın iddialarının doğru çıktığını görür görmez hemen bir imza kampanyası başlattım. 2 B yani Orman vasfını kaybetmiş arazilerin ranta kurban gitmemesi ve yeniden ağaçlandırılması isteğimi gerek twitter'dan gerekse Facebook dan düzenlediğim kampanyalarla imzaya sundum. Ardından başlattığım bu kampanyayı yorumlarıyla birlikte başta dönemin Antalya Milletvekili ve İçişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere, tüm milletvekillerine ve Bakanlığa ilettim.
İşte 2014 yılında www.change.org da başlatmış olduğum o kampanyanın ekran görüntüsü:
O dönem yükselen sesleri duyup kulak veren duyarlı Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu sıcağı sıcağına konuya ilişkin açıklamada bulundu. Yangın sonrası incelemede bulunduklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Sosyal medya dedikodu üretiyor” dedi ve ormanın rant için yakıldığı yalanladı. Anayasanın 169’uncu maddesinin çok katı olduğunu ve yanan yerin sadece ağaçlandırılabileceğini söyledi. Çavuşoğlu konuya dair insanların yüreğine su serpecek bir vaatte de bulundu. Birileri istese dahi bu bölgede ormanlık alan oluşturmanın dışında hiçbir şey yapamayacağını sözlerine ekleyen Bakan Çavuşoğlu, bu bölgede de başka hiçbir bölgede de ormanlık alanda ranta izin vermeyeceklerini söyledi. Başbakanlık fonundan ilk etap için 500 bin lira yardım yapılacağını ve yanan tüm ağaçların yerine yenisinin dikileceği müjdesini verdi.
Devletimizin yaraları saracak imkâna sahip olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “maddi zararın tazmin edilmesinden tamamen devlet sorumludur” dedi. Maddi yardıma ilişkin resmi yazının hazırlandığını da belirten Bakan Çavuşoğlu, Valilik talepte bulunursa kaynak aktarılması için ellerinden geleni yapacaklarını da beyan etti.
Son 3 yıldır ortalıkta dönen proje, imar dedikoduları hat safhadaydı. 3 yıl önce Isparta ve Antalya’dan pek çok Milletvekilinin adının karıştığı 2B yani; Orman vasfını yitirmiş hazine arazisi projesi için Adrasan’ın adı geçmekteydi. O an
için tek sorun, Adrasan’ın orman vasfını yitirmiş olmamasıydı.
Yıllardır dilden dile yayılan rant dedikodusu, üzerine nokta atışlı Adrasan Projesi tesadüf mü? Adrasan çevre halkı, yangının doğal nedenlerle değil, kasıtlı olarak bu projeye altyapı sağlamak için çıkartıldığını düşünüyor. 2 sene önce büyük rant dedikodularına sebep olan yangının tekrar aynı yerde çıkması, elbetteki rant iddialarını güçlendiriyor.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Erdal Özdemir’in konuya dair yaptığı açıklamalar ise şöyle: “ Adrasan’da birden bire yangın çıkması kafalarda soru işareti bıraktı. Oralar rant bölgesi. ‘acaba rantçıların kurbanı mı oldu?’ diye düşünüyoruz” dedi.
Adrasan’da yerleşim yerlerinin ormana çok yakın alanlara yapıldığını söyleyen Özdemir, “ Oranın mülkiyeti ormana ait ve oraları orman kiralıyor. Sonuçta bir arz talep meselesi var. Oralarda küçük oteller yapılıyor ve bu oluşum ormanlar için daha uygun. Küçük oteller kıyı turizmi açısından çok önemli ama daha bilinçli bir şekilde yapılması gerekir. Oteller bitişik yapılmamalı ve villalar arasında mesafe koyulmalı. Orada çok fazla otel var. O kadar otel o bölgeye gerçekten gerekli mi buna da bir bakmak lazım” açıklamasında bulundu.
Zamanında Phaselis otellerinin de yapılmaması için yoğun mücadele vermiş olan bölge halkı ve çevre mühendisleri odası, Adrasan’ın ranta kurban gittiğini düşünüyor. Yangın sonrası bölge halkı pek çok kampanya başlattı. Başlatılan bu kampanyalarla, Adrasan’ın imara açılmaması ve bölgede betonlaşmanın önüne geçilmesi hedefleniyor.
2 yıl aradan sonra aynı yerde çıkan yangın, hepimizde ormanlık arazilerimizin ranta kurban edildiği izlenimini güçlendiriyor. Bu bağlamda yeniden başlattığım imza kampanyasının linkini veriyor, duyarlılık gösterip 1 dakikanızı ayırmanızı temenni ediyorum.
https://www.change.org/p/banu-barlas-2-b-yani-orman-vasf%C4%B1n%C4%B1-kaybetmi%C5%9F-araziler-ranta-kurban-edilmesin-yeniden-a%C4%9Fa%C3%A7land%C4%B1r%C4%B1ls%C4%B1n
ÖZEL HABER
Banu Barlas
Gazeteci arkadaşım Fatmir Türkkan'a; oralarda villa veya otel projesi olmasının imkansız olduğunu, zira tüm bölgenin ormanlık alan olduğunu beyan etmiştim. Bu iddialaşmalarımızın ardından geçen 1 yılın sonunda, Adrasan koyunda çıkan ve rant için kasıtlı çıkarıldığı düşünülen yangında tam 125 hektarlık orman kül oldu.
Fatmir Türkkan'ın iddialarının doğru çıktığını görür görmez hemen bir imza kampanyası başlattım. 2 B yani Orman vasfını kaybetmiş arazilerin ranta kurban gitmemesi ve yeniden ağaçlandırılması isteğimi gerek twitter'dan gerekse Facebook dan düzenlediğim kampanyalarla imzaya sundum. Ardından başlattığım bu kampanyayı yorumlarıyla birlikte başta dönemin Antalya Milletvekili ve İçişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmak üzere, tüm milletvekillerine ve Bakanlığa ilettim.
İşte 2014 yılında www.change.org da başlatmış olduğum o kampanyanın ekran görüntüsü:
O dönem yükselen sesleri duyup kulak veren duyarlı Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu sıcağı sıcağına konuya ilişkin açıklamada bulundu. Yangın sonrası incelemede bulunduklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Sosyal medya dedikodu üretiyor” dedi ve ormanın rant için yakıldığı yalanladı. Anayasanın 169’uncu maddesinin çok katı olduğunu ve yanan yerin sadece ağaçlandırılabileceğini söyledi. Çavuşoğlu konuya dair insanların yüreğine su serpecek bir vaatte de bulundu. Birileri istese dahi bu bölgede ormanlık alan oluşturmanın dışında hiçbir şey yapamayacağını sözlerine ekleyen Bakan Çavuşoğlu, bu bölgede de başka hiçbir bölgede de ormanlık alanda ranta izin vermeyeceklerini söyledi. Başbakanlık fonundan ilk etap için 500 bin lira yardım yapılacağını ve yanan tüm ağaçların yerine yenisinin dikileceği müjdesini verdi.
Devletimizin yaraları saracak imkâna sahip olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “maddi zararın tazmin edilmesinden tamamen devlet sorumludur” dedi. Maddi yardıma ilişkin resmi yazının hazırlandığını da belirten Bakan Çavuşoğlu, Valilik talepte bulunursa kaynak aktarılması için ellerinden geleni yapacaklarını da beyan etti.
Son 3 yıldır ortalıkta dönen proje, imar dedikoduları hat safhadaydı. 3 yıl önce Isparta ve Antalya’dan pek çok Milletvekilinin adının karıştığı 2B yani; Orman vasfını yitirmiş hazine arazisi projesi için Adrasan’ın adı geçmekteydi. O an
için tek sorun, Adrasan’ın orman vasfını yitirmiş olmamasıydı.
Yıllardır dilden dile yayılan rant dedikodusu, üzerine nokta atışlı Adrasan Projesi tesadüf mü? Adrasan çevre halkı, yangının doğal nedenlerle değil, kasıtlı olarak bu projeye altyapı sağlamak için çıkartıldığını düşünüyor. 2 sene önce büyük rant dedikodularına sebep olan yangının tekrar aynı yerde çıkması, elbetteki rant iddialarını güçlendiriyor.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Erdal Özdemir’in konuya dair yaptığı açıklamalar ise şöyle: “ Adrasan’da birden bire yangın çıkması kafalarda soru işareti bıraktı. Oralar rant bölgesi. ‘acaba rantçıların kurbanı mı oldu?’ diye düşünüyoruz” dedi.
Adrasan’da yerleşim yerlerinin ormana çok yakın alanlara yapıldığını söyleyen Özdemir, “ Oranın mülkiyeti ormana ait ve oraları orman kiralıyor. Sonuçta bir arz talep meselesi var. Oralarda küçük oteller yapılıyor ve bu oluşum ormanlar için daha uygun. Küçük oteller kıyı turizmi açısından çok önemli ama daha bilinçli bir şekilde yapılması gerekir. Oteller bitişik yapılmamalı ve villalar arasında mesafe koyulmalı. Orada çok fazla otel var. O kadar otel o bölgeye gerçekten gerekli mi buna da bir bakmak lazım” açıklamasında bulundu.
Zamanında Phaselis otellerinin de yapılmaması için yoğun mücadele vermiş olan bölge halkı ve çevre mühendisleri odası, Adrasan’ın ranta kurban gittiğini düşünüyor. Yangın sonrası bölge halkı pek çok kampanya başlattı. Başlatılan bu kampanyalarla, Adrasan’ın imara açılmaması ve bölgede betonlaşmanın önüne geçilmesi hedefleniyor.
2 yıl aradan sonra aynı yerde çıkan yangın, hepimizde ormanlık arazilerimizin ranta kurban edildiği izlenimini güçlendiriyor. Bu bağlamda yeniden başlattığım imza kampanyasının linkini veriyor, duyarlılık gösterip 1 dakikanızı ayırmanızı temenni ediyorum.
https://www.change.org/p/banu-barlas-2-b-yani-orman-vasf%C4%B1n%C4%B1-kaybetmi%C5%9F-araziler-ranta-kurban-edilmesin-yeniden-a%C4%9Fa%C3%A7land%C4%B1r%C4%B1ls%C4%B1n
ÖZEL HABER
Banu Barlas